Topkapı Sarayı İstanbul Sarayburnu’nda, Osmanlı İmparatorluğu’nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Bir zamanlar içinde 4.000’e yakın insan yaşamıştır.
Topkapı Sarayı Fatih Sultan Mehmed tarafından 1478’de yaptırılmış, Sultan Abdülmecit’in Dolmabahçe Sarayı’nı yaptırmasına kadar yaklaşık 380 sene boyunca devletin idare merkezi ve Osmanlı padişahlarının resmi ikametgahı olmuştur. Kuruluş yıllarında yaklaşık 70.000 m2 lik bir alanda yer alan sarayın bugünkü alanı 80.000 m2 dir.
Topkapı Sarayı, saray halkının Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Sarayı ve diğer saraylarda yaşamaya başlaması ile birlikte boşaltılmıştır. Padişahlar tarafından terk edildikten sonra da içinde birçok görevlinin yaşadığı Topkapı Sarayı hiçbir zaman önemini kaybetmemiştir. Saray zaman zaman onarılmıştır. Ramazan ayı içerisinde padişah ve ailesi tarafından ziyaret edilen Kutsal Emanetler Dairesi’nin her yıl bakımının yapılmasına ayrı bir önem verilmiştir.
Topkapı Sarayı’nın ilk defa, adeta bir müze gibi ziyarete açılması Abdülmecit dönemine rastlamıştır. O dönemin İngiliz elçisine Topkapı Sarayı Hazinesi’ndeki eşyalar gösterilmiştir. Bundan sonra Topkapı Sarayı Hazinesi’ndeki eski eserleri yabancılara göstermek gelenek haline gelir ve Abdülaziz zamanında, ampir üslupta camekanlı vitrinler yaptırılır, hazinedeki eski eserler bu vitrinler içinde yabancılara gösterilmeye başlanır. II. Abdülhamid tahttan indirildiği sıralarda Topkapı Sarayı Hazine-i Hümâyûn’un pazar ve salı günleri olmak üzere halkın ziyaretine açılması düşünülmüşse de bu gerçekleşememiştir.
3 Nisan 1924 tarihinde halkın ziyaretine açılmak üzere İstanbul Âsâr-ı Atika Müzeleri Müdürlüğü’ne bağlanan Topkapı Sarayı önce Hazine Kethüdalığı, sonra Hazine Müdüriyeti adıyla hizmet vermeye başlamıştır. Bugün ise Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü adıyla hizmet vermeye devam etmektedir.
1924 yılında bazı ufak onarımlar yapıldıktan ve ziyaretçilerin gezebilmeleri için gereken idari önlemler de alındıktan sonra Topkapı Sarayı 9 Ekim 1924 tarihinde müze olarak ziyarete açılmıştır. O tarihte ziyarete açılan bölümler Kubbealtı, Arz Odası, Mecidiye Köşkü, Hekimbaşı Odası, Mustafa Paşa Köşkü ve Bağdat Köşkü’dür.
1. Hırka-i Saadet: Mukaddes emanetlerin en mühimidir. Halen Sultan Abdülaziz Han’ın yaptırdığı bir sandık içinde kıymetli kumaşlardan yapılı bohçalarla sarılı ayrı bir altın çekmecede muhafaza edilmektedir. İçi krem renkli astarlı siyah yünlü bir kumaştan yapılmıştır. Hırka-i saadet, Resulullah efendimizin Ka’b bin Züheyr’e hediye ettiği hırka olup, Kaside-i Bürde adıyla Ünlü oldu. (Ka’b bin Züheyr)
2. Seyf-i Nebevi (Peygamber efendimizin kılıçları): İki tanesi Topkapı Sarayında bulunmaktadır. Yer yer altın, birisi de kıymetli taşlarla süslüdür. Ayrıca Peygamber efendimize ait kamış cinsinden bir maddeden yapılan bir yay ile altın yaldızlı bir muhafazası vardır.
3. Name-i Saadet (Peygamber efendimizin mektub-u şerifi): Peygamber efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) Mısır (Kıpt) hükümdarı Mukavkıs ‘ı İslamiyete davet için yazdığı mektuptur. Deriden olup, on iki satır yazısı ve altında mühr-i şerifi vardır.
4. Mühr-i Saadet.
5. Dendan-ı Saadet (Peygamber efendimizin mübarek dişi): Uhud Muharebesinde kırılan mübarek dişinin bir parçasıdır. Sultan Mehmed Reşad tarafından yaptırılan taşlarla süslü altın bir mahfazada saklanmaktadır.
6. Lihye-i Saadet (Sakal-ı şerifleri): Hırka-i saadet dairesinde altmışa yakın Sakal-ı şerif
bulunmaktadır. Bunlardan 24 kadarı altın ve kıymetli taşlarla süslü
muhafazalarda veya sedef kakmalı kutularda saklanmaktadır.
7. Nakş-ı Kadem-i Şerif: Altından yapılmış bir kapak ve çerçeve içinde yer
alan, üzerinde Peygamber efendimizin mübarek ayak izi olan taştır. Eyyub
Sultan, Sultan Üçüncü Mustafa ve Sultan Birinci Abdülhamid Han türbelerinde de
bunlardan birer tane bulunmaktadır.
8. Sancak-ı Şerif: Hırka-i Saadet dairesinde küçük bir sandıkta saklanan
Ukab denilen siyah renkli sancaktır. Sonradan yeşil ipekten bir sancak
yapılarak bunun üzerine Sancak-ı şeriften parçalar dikilmiştir.
9. Teyemmüm Taşı: Peygamber efendimizin teyemmüm ettiği yazılı taştır.
10. Diğer peygamberlere ve ashabına ait emanetlerin arasında ise Hz. İbrahim’in tenceresi, Hz. Musa’nın asası, Hz.Davud’un kılıcı, Hz. Yusuf’un cübbesi, Hz. Osman’ın (radiyallahu anh) kur’an-i kerimi, ashaba ait kılıçlar ile Hz. Fatma’ya (radiyallahu anha) ait mübarek gömlek, hırka, seccade ve sandık bulunmaktadır.