Semerkand, aydınlık bir nehir, bir iman bahçesi, bir tasavvuf gülistanı olarak duruyor önümüzde.
Göğsünde sakladığı tarih; istikameti, iyiliği, güzelliği haber veriyor. Bu güzide kandilin şuaları asırlar sonrasını da aydınlatmaya devam ediyor. Önümüzde duruyor, yolumuzu aydınlatıyor, bizi bütün İslami şehirleriyle bütünleştiriyor ve Medine-i Münevvere’den, Mekke-i Mükerreme’ye ulaştırıyor. Bu yüzden yolumuz Semerkand’dan başlıyor; bu yüzden yolumuz Semerkan’da çıkıyor.
Semerkandlılar bu zarif ruhu, bugün aynı vazifeyi üstlenen, tarihin ve ecdadın yükünü omuzlarında hissedenlerin ad verdiği Semerkand Vakfı ile her dem yeniden tazeleniyor; gönlümüzü mamur edip dört bir yanı gülistana çeviriyor. Hayra adanmış ümmetin mirasının devamı için kurulmuş olan Semerkand Vakfı, tarih boyunca islam coğrafyasında hizmet etmiş Ehl-i Beyt ruhunun bir şubesidir. Semerkand Vakfı, “Yolumuz, ashâb-ı kiramın yolundan ne bir adım eksik ne de bir adım fazladır” buyuran Şah-ı Nakşibend Hazretlerinin işaret buyurdukları gibi, Ehl-i sünnet ve’l cemaat itikadı üzere, ümmet-i Muhammed (sav) için, bütün insanlar ve mahlukat için dertlenen, gayret sarf eden bir kalbi temsil eder.
Bu anlayışla Semerkand Vakfı, insanların eğitiminden muhtaçlıklarının giderilmesine, yeme-içmesinden giyim-kuşamına kadar maddi manevi her alandaki hizmetlerini dünyanın dört bir yanına ulaştırıyor. Bir çatı ve prensip vakfı olan Semerkand; bütün bu alanlardaki hizmetlerinin yolunu kurumsal vakıf, dernek ve gönülleler eliyle gerçekleştiriyor.