Altın ile süsleme anlamına gelen tezhip, Arapça bir kelimedir. Ferman, berat ve Kur an ayetleri gibi değerli evrak ve levhaların yüksek mânevî değerini ifade etmek amacıyla ortaya çıkan bir sanat dalıdır.
Tezhip sanatının kökeni Uygur Türkleri ne kadar dayanır. Bay Sungur devrinde Türk ve İran ustalarının eserleri Herat Ekolü nü doğurmuştur. Bu ekol 15. yüzyılın ikinci yarısıyla 17. yüzyılın başları Osmanlı dönemine kadar sürer. Bu dönemde Baba Nakkaş başta olmak üzere, Saray Nakışhanesi nde yetişen pek çok sanatçı, Türk Tezhip Sanatı nın şaheserlerini ortaya çıkarmışlardır.
Özellikle Osmanlı döneminde tezhip sanatı, ferman, berat gibi resmi evrakların süslemesinde de kullanılmaya başlanmış, böylece gelişiminin arkasına Osmanlı Sarayı nı alarak en parlak devrini yaşamıştır. Kur an-ı Kerim in ilk ve son sayfaları (Serlevha ve zahriye), divan gibi el yazması kıymetli kitaplar, levhalar, fermanlar, nağmeler ve beratlar gibi çeşitli eserlerin tezhiplenmesi bir gelenek halini almıştır.
Kanunî Sultan Süleyman Devri (1520-1566) tezhip sanatının en parlak dönemlerindendir. Tezhip çalışmalarında, özellikle zahriye, serlevha, sûre başları ve hâtime sayfalarında zengin bir işçilik ön plana çıkar. Altının çokça kullanıldığı bu dönemin karakteristik rengi laciverttir.
Zahriye sayfalarında dörtgen, altıgen ve sekizgen formlar göze çarpmaktadır. İşçilik artmış, bordür çeşitliliği fazlalaşmış, özellikle tığlar oldukça zengin bir çeşitliliğe ulaşmıştır. Sazyolu üslubunun ortaya çıkışıda bu döneme rastlamaktadır.
Kanuni Sultan Süleyman döneminin ünlü nakkaşları arasında, Şah Kulu ve Kara Memi sayılabilir. 1520-1526 yılları arasında çalışmalar yapan Şah Kulu, Osmanlı sanatında kitap bezemeleri, kumaş, çini ve mücevher gibi alanlara yayılan özgün saz üslubunun yaratıcısıdır. Onun öğrencilerinden olan Kara Memi ise, Osmanlı süsleme sanatının en önemli sanatçılarından biri olarak kabul edilir. Aslında müzehhip olan Kara Memi, özellikle kitap süslemesinde klasik kuralları esnetmiş ve yeni bir üslup ortaya koymuştur.
Bu dönemde kullanılan renkler ise altın ve lacivertin uyumu ile birlikte turuncu, yeşil, vişne çürüğü, pembe, sarı, eflatun, siyah ve bu renklerin çeşitli tonlarıdır. Çiçek motiflerinde hemen hemen tüm renklere yer verildiği görülür. Genellikle gül, lale, süsen, nergis, sümbül, haseki küpesi, zerrin ve kır çiçekleri kullanılmıştır.
17. yüzyılda tezhip sanatı, 16. Yüzyılın birikimlerini korumuş, üzerine birşey eklememiştir. Bir anlamda durgunluk dönemi yaşanmıştır. Sadece altın kullanımının biraz arttığı görülür. Osmanlı tezhip sanatı bu dönemden sonra her alanda başlayan Batılılaşma akımları etkisinde bir değişim sürecine girmiştir.
18. yüzyılda III. Ahmed Devri süresince Batılı akımların etkisi daha net hissedilmeye başlamıştır.
Fransız Rokoko akımı 1721 den sonra Osmanlı sanatlarını etkisi altına almıştır. Neredeyse tüm sanat dallarını etkileyen bu akımdan tezhip de nasibini almıştır. Bu dönemde Avrupa Barok üslubuna Türk sanatının unsurlarının katılmasıyla oldukça zevkli eserler de verilmiştir. Bazı sanat öğreticilerimiz bu dönem sanatına “Türk Baroğu” adını vermekte bir sakınca görmemişdirler.
III. Ahmed döneminde başlayan değişim yaygınlaşıp 19. yüzyılın başlarına kadar sürmüştür. Yüzyıl sonuna kadar devam eden süreçle klasik tezhip üslubu oldukça değişmiş ve barok unsurları olan iri çiçekler, buketler, vazo, saksı veya sepet içinde buketler, kurdela ile bağlanmış çiçekler bolca kullanılmıştır.
Ülkemizde, tezhip sanatının öğretildiği ilk eğitim kurumu, 1914 de Medresetü’l-Hattâtîn adı ile açılmıştır.
Hat, tezhip, halı, cilt, ebru ve ahar gibi geleneksel sanatların yaşamasını sağlamak üzere kurulan okul, harf devrimine kadar, önce “Medresetü’l-Hattatîn” sonraki adıyla “Hattat Mektebi” ve sonunda “Şark Tezyinî Sanatlar Mektebi” adları altında eğitim vermiştir. 1936 yılında, Osman Hamdi Bey’in kurmuş olduğu Güzel Sanatlar Akademisi’ne (Sanayi-i Nefîse Mekteb-i Âlî’si) bağlanmıştır. Günümüzde Güzel Sanatlar Fakültelerinin Geleneksel Türk El Sanatları Bölümlerinde, özel atölye ile bazı vakıflarda tezyinî sanatlar eğitimi devam etmektedir.